29 Haziran 2014 Pazar

POLENİN FAYDALARI

POLEN
Çiçeklerin erkek organları tarafından erkek üreme birimi olarak üretilen polen(çiçek tozu), arılar tarafından arka bir çift bacakta bulunan ve polen sepeti olarak adlandırılan özel yapılar yardımıyla kovana taşınır. Polen6–200 mm çapında değişik renklerde, şekillerde ve yapıdadır.
Balarısı polene bulanmış halde.
Şekil ve yapıları, bitki türlerine bağlı olarak çoğunlukla oval veya küreseldir. Ancak mikroskop altında görülebilen polenler; genelde sarı renkte olmasına karşın kırmızı, mor, pembe, eflatun, yeşil, siyah gibi çok değişik renkte  de olabilirler.
Birkaç toplu iğne başı kadar büyüklüğe ulaşabilen polen topakçıklarının her biri, toplanıldıkları bitkilerin türlerine bağlı olarak beş milyon adete varan polen sporunun bir araya gelmesinden oluşurlar. Arıların, bal özü ile karıştırdığı özel ağız salgılarıyla birleştirilen polen, mekanik olarak silkelenerek toplanan polenlerden önemli ölçüde farklılıklar göstermektedir. Onun için kovanlardan toplanan polenlere, özellikle bal arısı poleni adlandırmasına özen gösterilmelidir. Diğer yollardan elde edilen polenden ayrı tutulmalıdır.

Arıların, polen toplama etkinliği, çiçeklerin açtığı ve hava sıcaklığının 10°C'nin üzerinde olduğu ilkbahar mevsiminde başlar. Polen21 günlük işçi arılar tarafından, koloninin, protein gereksinimini sağlamak amacıyla bilinçli olarak toplanmaktadır.
Polenprotein, vitamin, mineral madde ve enzimler bakımından çok zengin bir besin maddesidir. Çiçek tozlarının içerdiği yaşamsal nitelikli maddelere ilk kez 2. Dünya Savaşı sonrasında, İsveç'te dikkat çekilmiş ve araştırmalar geliştirilmiştir.
Polende Bulunan Maddeler

Bal arısı poleninin bileşimini genel olarak; tat veren maddeler; renk veren maddeler, enzimler, vitaminler, (B1, B2, B3, B5, B6, B7, B8, B9, B12), provitamin A, C, D, E, mineraller(K, Na, Ca, Mg, S), eser elementler (Al, B, Cl, Cu, I, Fe, Mn, Ni, Si, Ti, Zn), organik asitler, bilinen serbest amino asitlerin hepsi oluşturur.

Polenin kimyasal yapısında ise; bitki türleri arasında çok önemli farklılık göstermektedir. % 21 ham protein, % 32karbonhidrat, % 5 yağ, ve % 11 su  % 3-4 kül ve flavonoidler, karotenoidler, vitaminler, mineraller, tüm serbest aminoasitler, nükleik asit ve nükleositler, enzimler(100'den fazla) ve büyütme faktörleri bulunur.
Kaktüs çiçeği ve polen üreten stamenlerinin yakından görünüşü.
Polen Üretimi ve Muhafazası
Polenpolen tuzakları kullanılarak toplanmaktadır. Arının taşıdığı polen, önceden hazırlanmış tuzak düzeneklerinden geçerken, tuzak haznesinde birikir. Biriken polenler, 1-2 gün aralıklarla boşaltılıp 42 °C yi geçmeyen sıcaklıkta kurutma dolaplarında kurutulup, su oranı % 7-8'e düşürülür. .

Bu nem düzeyinde olan polenler, 45 °C den daha düşük sıcaklıklarda doğrudan Güneş ışığı almayan yerlerde, koyu renkli cam şişelerde birkaç ay süreyle saklanabilmektedir. Aynı nem oranında kurutulan polenler, 5 °C de buzdolabında en az 1 yıl süre ile besin değerini kaybetmeden depolanabilmektedir. Güneş ışınları ve ultraviyole ışınlarıpolen üzerinde olumsuz etkiler yapmaktadır.

Kurutulmamış polen, oda sıcaklığında, bir kaç gün içinde tüm besleyici değerlerini kaybetmektedir. Derin dondurucuda taze polen, 1 yıla kadar saklanabilir. Zirai mücadele veya ilaçlama yapılan alanlardan, polen toplanmamalıdır. Hastalık olan kolonilerden polen toplanmamalıdır.
Araştırmalar: "Polen İnsan Sağlığı İçin Şifa"
Amerika'nın önde gelen beslenme uzmanlarından Paavo Airola:
"Polen, Dünya'nın en zengin ve en mükemmel besinidir. Vücudun gerilimlere ve hastalıklara karşı direncini arttırır. Aynı zamanda birçok hastalıkların iyileşmesini hızlandırır. Yaşlanmayı geciktirici ve canlılığı sağlayan yenileştiriciözelliklere sahiptir" demiştir.
Polen: Tüm Temel Maddeleri İçerir
Bernard C. Jensen; "Nature Has A Remedy" isimli kitabında, arı poleninin insan vücudundaki hücrelere olan yardımından söz etmektedir. Hayvanlar üzerinde yapılan bütün deneyler de, polen verilenlerin, daha uzun süre yaşadıklarını göstermiştir. Balarısı poleninin, vücudumuzdaki hücre ve guddelerin, iyi ve sağlıklı durumda kalmalarına yardımcı olduğunu yazmaktadır. Betty Lee Morales ise polen için:
Balarısı, poleni çiçeklerden toplar, polene yeni bir hayat katar.
"Mükemmel bir sağlık için, gerekli olan tüm temel unsurları içerdiği bilinen tek besin maddesi balarısı polenidir" demektedir.

John R. Christopher; çalışmalarını sıraladığı raporunun sonunda:
"Ben, balarısı polenini, dünyanın en iyi doğal besini olarak kabul ediyorum. Polenin kendisi hayattır. Balarısı, poleni çiçeklerden toplar, polene yeni bir hayat katar ve böylece balarısı polenimeydana gelir" diyerek balarısı poleninin, saf çiçek polenlerine göre üstünlüklerine değinmiştir.
Polen: Gençlik Umududur
Hippocrate Sağlık Enstitüsü'nden, Stephan Blauer:
"Bal arısı poleni, yoğun protein gereksinimine olan aşırı isteği azaltır ve giderir. Bal arısı poleni kendi kendine sindirilebilen bir besin maddesi olduğu gibi, diğer besinlerin de iyi bir şekilde sindirilmesine yardımcı olur. Dünya'nın her tarafındaki bilim adamları ve doktorlar tarafından, doğanın mucizelerle dolu bir besin maddesi olan bal arısı polenigençlik umudu olarak isimlendirilmiştir" diyerek bu konuyu özetlemiştir.

Klinik çalışmalarda, polenin, prostat problemlerinde; büyüme ve kansere kadar olan rahatsızlıklarda ve alerji tedavisinde başarılı olarak kullanıldığı bildirilmektedir(Denis, 1966 and Ask-Upmark, 1967). Polenin, bakteriostatik etkisi bildirilmiştir(Dr. Chauvin et al, 1952). Aynı zamanda antibakterial etkisi gösterilmiştir(Lavie, 1968).
Polen: Radyason ve Xışınlarından Korur
Polenin, hayvanları ve insanları radyasyon ve X ışınlarının olumsuz etkilerinden korur. (Osmanagic"Bee Pollen Protects Against Radiation Sickness Due to X-Ray Therapy"Journal of the University Radiological Institute, Sarajevo, Yugoslavia, 1973.)
Fransız Dr. Robert Toucguet, "100 yıl dinç yaşamak"(Pour vivre cink fois vingt ans)adlı kitabında, polenin faydalarını şöyle anlatıyor:

"Polenharika besinlerin en üstünüdür. Bu canlı ve dengeli besin, beyni ve vücudu yorgun uyuşuk insanlara bir kaç günde canlılık ve yaşama neşesi veriyor. Büyüme faktörleriyle cılız ve yorgun çocukların hızlı gelişmesini sağlıyor. Kansızlarda, bir ay süre ile hergün bir kahve kaşığı polen yedikten sonra yapılan labaratuvar denemeleri, kandaki kırmızı küreciklerin, milimetre küpte, beş yüz bin arttığını gösteriyor.
Polen: Antibiyotiklerin Yapamadığını Yapar
"Hafif laksatif, yani barsak çalıştırıcısıdır. İç zehirlenmeleri önleyicidir. Sabah, öğle ve akşam bol vitamin almak için polen yiyiniz. Ilık süt, çay, kahve yada suya karıştırılır veya doğrudan yenilir. Günlük normal miktar bir çay kaşığıdır(15 mg). Aşırı yorgunluk, zayıflık, hastalık, kansızlık, yavaş gelişme gibi durumlarda dozu artırınız. Hiç bir yan etkisi tespit edilmemiştir. Son araştırmalar, erken ihtiyarlamadan koruduğunu gösteriyor. Siz, 60 yaşından sonra 40 yıl daha dinç yaşamak istiyorsanız, poleni hemen her gün yiyiniz."
Rusya vitaminler enstitüsünde yapılan analizlere göre polen, vitamin ve ferment(enzim) gibi canlı cevherlerden yana çok zengindir ve sinir sistemi dengesi üzerinde çok etkilidir.
İsveç'li Prof. Erick Ask ile Dr. Gasto Jonson, polenin, prostata en iyi etkiyi yaptığını, yaşlı hastaları dahi ameliyattan kurtardığını tespit ettiler.
"Polen nasıl olup da hastaları tedavi ediyor? Bunu henüz bilemiyoruz. Fakat, çeşitli antibiyotiklerin tedavi edemediği halde, polenle tedavi gören pekçok hastamız süratle tedavi oldular" demektedirler.
Çeşitli polenlerin elektron mikroskobundaki görüntüleri.
Fransız Dr. Alain Caillas:
"Polen, beyin ve kas gücü sağlar" diyor.
Dr. Mauntzun:
"Polen, beyin rahatsızlıklarında, sinir, kalp ve damar tıkanıklıklarında şaşırtıcı iyileşmeler gösteriyor."
Polen: Hayat İksiri
Kanser araştırmacısı Berlin'li Dr.P.G.Seeger 'in görüşü de şöyle:
"Üstün bir doğal cevherler birleşimi olan polen, hastalık ve çeşitli yetersizlik hallerinde çok yönlü ve güçlü bir etkiye sahiptir. Yapısındaki maddelerin çok yönlü etkisini düşünerek poleni bir 'hayat iksiri' olarak adlandırabiliriz. Onun bu özelliği gerçekte, ferment fonksiyonu ve hücre solunumunu canlandırmasına dayanıyor. Ve onu birçok hastalıktan, hatta kanserden korunma ve tedavide çok değerli bir madde yapıyor" diyor.

Prof. Dr. M. Mihri Mimioğlu ve Dr. Kadriye Sorkun:
"Polen, metabolizmamız için çok değerli temel maddeleri ihtiva eder. Vücudun eksik maddelerini tamamlar. Barsak iltihaplanmalarını iyileştirir. Polen zayıflık, şişmanlık, kabızlık, ishal gibi birbirine zıd olan rahatsızlıkları da tedavi eder, iktidarsızlığa da iyi geldiği görülmüştür."
CNRS araştırma uzmanlarından Armond Pons:
"Polende bütün vitaminler ve diğer cevherlerin insan hayatı için en ideal oranlarda bulunması, üstün bir özelliktir. A ve C vitaminleri az, B vitaminleri çok yüksek orandadır. B vitaminlerine uzun ömür vitaminleri de denir. Dış etkilere karşı hücreyi, bağışıklık sistemine uyarak korur. Sürekli hücre yeniler, hemoglobini çoğaltarak hücreye bol oksijen gelmesini sağlar" diyor.

Polen araştırmacılarından Alain Caillas:
"100 gram karışık çiçek poleninde 900 mgr B1 ve 2760 mgr B5 vitaminleri vardır. Günde bir gram polen, insana yeterli B vitaminlerini sağlıyor" diyor.
Prof. Dr. Chauvin ve Prof. Dr. Lenormand; yaptıkları araştırmalarda, polenin antibiyotik muhtevâsını keşfetmişlerdir.
Polen ve Alternatif Tedavi

Polen, sindirimi kolaylaştırıcı, hücre yenileyici, canlılık verici, iştah artırıcı, hemoglobini yükseltici, seksüel aktivite artışı yanında, soğuk algınlığı, sinirsel ve ülser rahatsızlıklarında yaygın olarak kullanılmaktadır.

Polenin sağlık konusunda en önemli etkisi, kronik prostat hastalığı ile ilgilidir. Polenin, prostat rahatsızlığı sonucu oluşan ateşi düşürdüğü rapor edilmiştir (Dennis, 1996). Polenin yüksek seviyede çinko içermesi ve prostat salgılarının çıkmasında çinkonun anahtar element olması dikkat çekicidir. Yapılan bir denemede, kronik prostat vakalarında 3 ay süreyle denenen polen, % 92 başarı sağladığı görülmüştür.

Yonca, söğüt ve armuttan toplanan polenler, flavon içeriği bakımından son derece zengindirler. Bu maddenin antisklerotik, spazmolitik ve radyoaktif maddelere karşı koruyucu etkisi bulunmaktadır. Bu konuda yapılan çalışmalarpolenin, radyasyonun olumsuz etkilerini azalttığını göstermektedir.

Aktivitesi korunmuş polen, arının katkıları ve bitkilerden gelen bazı maddeler nedeniyle; özellikle sindirim sistemi veidrar yolu enfeksiyonlarına neden olan Eschericia coli, Salmonella anteridis ve Proteus vulgaris gibi gram negatif bakteriler üzerinde antibakteriyel etkiye sahip bulunmaktadır.
Polenin aynı zamanda lösemi vakalarında oldukça etkili olduğu rapor edilmiştir. Polenin, kansere karşı olumlu etkisinin nedeni, yapısında bulunan yüksek seviyedeki karotenoidlere bağlanmaktadır.
Gerçek şifa verici polen, en az 200 çeşit çiçekli bitki bulunduran bir çayırlıktan veya tepelerden elde edilen polendir.
Arılar tarafından toplanan polenin değişik oranlarda antibiyotik içermesi, bağırsak ve kan hemoglobini üzerinde olumlu etkiler sağlamaktadır. Bazı raporlar da polenin, cinsel hormonları beslediği ve uyardığı belirtilmiştir.
Polen: Alternatif Tedavinin Temel Unsurudur
Polenin, solunum sistemi üzerinde de olumlu etkisi vardır. 110 mg polen extraktı ve 100 mg aspirinden oluşan fluaxin ticari isimli preperatın, soğuk algınlığı ve gribe karşı başarılı sonuçlar verdiği bildirilmiştir. (Hanssan, 1979)

Polonya'da 8-12 yaş grubu çocuklarda yapılan araştırmalara göre; günde 20 g polen verilen öğrenciler ile polen verilmeyen öğrenciler arasında önemli derecede farklılıklar meydana gelmiştir. Polen alan öğrencilerin, kan ile ilgili bütün değerlerinde artış saptanmış ve organizmada genel fizyolojik durum ile vücut direncinde iyileşme görülmüştür. Sinir sistemi üzerinde ki etkileri de dikkate değer bulunmuştur. Yine Polonya Farmakoloji ve Toksikoloji Enstitüsü tarafından yapılan araştırmalar sonucu polenin, lipit (yağ) metabolizması bozukluğunda, kan serumunda kitrigliserit düzeyinin düşürülmesinde oldukça etkili olduğu belirlenmiştir.

Polen, vücut organ ve sistemleri üzerinde onarıcı etkilere de sahip bulunmaktadır. Özellikle karaciğerdeki; travmatik, toksik, hepatitik veya herhangi bir etki sonucu oluşan dejenerasyonda önemli gelişmeler sağlanmaktadır. Bu amaçla Almanya ve Romanya'da, polenden yapılmış ilaçlar piyasada satılmaktadır.
Apiterapi üzerine çeşitli kongrelerde tartışılan bildiriler ele alındığında polenin, kronik sindirim sistemi hastalıklarında; örneğin kronik kolit, mide ülseri, mide kanaması, kronik ishal ve kabızlıkta; anemi tedavisinde; beyin sklerozunda; kolesterol, lipid ve trigliserid kontrolünde; prostat bezi hastalıklarında; akut ve kronik hepatitte; doku ve organlarda görülen yapısal veya fizyolojik problemlerde başarı ile kullanıldığı anlaşılmıştır.

Polen
deki H vitamininin varlığı, Rus araştırıcı Deviatrin ve Joirich tarfından açıklanmıştır. Bu vitamin gelişmeyi kolaylaştırır. Deri ve göz iltihaplarını önler. Polende rutin maddesi vardır. Rutin, kılcal damarları etkileyerek fazla kanamaya engel olur, kalp kasının çalışmasını güçlendirir. Grecean ve Enciu'nin; antibiyotik içermesi konusunda yaptığı çalışmalar sonunda; polenin, Staphylococcus, Salmonella, E. Coli ve Bacillus Anthracis'e karşı etkili olduğu ve bunların üremelerini engellediği tespit edilmiştir. Caillas'dan edinilen bilgiye göre, bir polen kürü ile en inatçı bağırsak iltihabı bile iyileştirilebilir. Polenlerbağırsak bakteri ve fermentleri (enzim) üzerinde olumlu etki yapar. Bu bakımdan polenlere, bağırsakların polisi gözüyle bakılabilir.
Gerçek şifa verici polen, en az 200 çeşit çiçekli bitki bulunduran bir çayırlıktan veya tepelerden elde edilen polendir. Bitki sayısı arttıkça, polenin besin ve ilaç değeri de artmaktadır. Bunu, polenin renk çeşidinden anlayabiliriz.

Polenin Kullanıldığı Alanlar

· İlaç sanayiinde: Prostat problemlerinde, Alerjik vakalarda, Astım tedavisinde.
· Yiyecek sanayiinde: Gıda desteği (Food supplement)
· Hasta, çocuk, yaşlı ve düşkünlerin beslenmesinde.
· Arı kolonilerinin beslenmesinde.
· Bombus arılarının beslenmesinde.
· Yarış atlarının beslenmesinde.
· Kozmetik sanayiinde.
· Polinasyon(tozlaşma) çalışmalarında.
· Çevre kirliliği çalışmalarında.









Kaynaklar:
1) Prof. Dr. Muhsin Doğaroğlu, Modern Arıcılık Teknikleri, Tekirdağ 2004.
2) Dr. Ali Korkmaz, Arısütü, Tarım ve Köy işleri Bakanlığı, Samsun Tarım İl Müdürlüğü, 2005.
3) Dr. Ali Korkmaz, Polen, Tarım ve Köy işleri Bakanlığı, Samsun Tarım İl Müdürlüğü, 2005.
4) Farmakolog Dr. Ahmet Rodopman, Doğanın Mucizesi Balarısı Poleni, Doğa &Sağlık Dergisi, Mart- Nisan, 2007.
5) Dr. İlker Kelle, "Apiterapi", Dicle Tıp Dergisi, 2007.
6) Doç.Dr. C. Kemal Sümbül, Propolis (Bal Arısı), Sızıntı Dergisi, Kasım, 2004.
7) Ulviye Kumova, Ali Korkmaz, Barış Cem Avcı, Güney Ceyran, Önemli Bir Arı Ürünü: Propolis, Uludağ Arıcılık Dergisi, Mayıs 2002.
8) Doç. Dr. Ulviye Kumova, Ali Korkmaz, "Doğanın Harika Ürünü Arı Sütü", Bilim ve Teknik, Ekim, 2000
9) Nuray Şahinler, Arı Ürünleri ve İnsan Sağlığı Açısından Önemi, MKÜ Ziraat Fakültesi Dergisi2000.
10) N. Gülgün Akbaba, "Beslenmede Arısütü", Bilim ve Teknik, Nisan, 1989.
11) Dr. Kadriye Sorkun, Arı Ürünleri, Bilim ve Teknik, Ağustos, 1987.
12) Kim. Yük. Müh. Fügen Meydanoğlu, "Arısütü Nedir?", Bilim ve Teknik, Kasım, 1985.
13) Prof. Dr. M. Mihri Mimioğlu - Dr. Kadriye Sorkun, Doğa Harikası Polen, Tübitak Bilim ve Teknik Dergisi, Ekim, 1984
14) aricilik.gov
15) fao.org/docrep
16) iyilikgüzellik.com
17) ansiklopedi.bibilgi.com/polen

ys@yaklasansaat.com
























Hiç yorum yok:

Yorum Gönder